HaberlerSu Altı

Evinin Bahçesindeki Denizaltı ve Erkan Ayral

Bodrum Yalıkavak’ı ziyaret edenler, deniz kenarındaki bir evin bahçesindeki denizaltıyı görünce şaşkınlıklarını gizleyemiyorlar. Bu ev 30 yılı aşkın süre ile ekmeğini denizden çıkaran araştırmacı, mucit, bilimadamı ve bir deniz sevdalısı Erkan Ayral’ın evi.

Birçok dalış malzemesi, araştırma ekipmanları, denizaltı ve robotlar ile adete bir enstütü ve müze görünümüne sahip evinde Erkan Ayral’ı DenizMagazin.com okuyucuları için ziyaret ettik.

Güleç ve sempatik yüzü ile bizi karşılayan Erkan Bey’e birçok soru sormak istiyorduk ancak o kadar doluydu ki başladı anlatmaya ve hiç soru sormamıza gerek kalmadan tüm sorularımızın yanıtlarını içeren uzun bir söyleşi yaptık.

Tüm yaptıkları ve yapacakları bir yana en önemli olarak birikimini ısrarla gençlerle paylaşmak istiyor ve bu konuda oldukça da haklı. Gençlere yönelik bir program hazırlayan Erkan Ayral denizaltısı ileeğitim verecek ve denizaltı pilotları yetiştirecek.

Bu projenin çok yakında büyük ihtimalle 2006 yaz aylarındabaşlıyacağını söylüyor. Buradan su altıcılarada bu müjdeyi vermek istiyoruz!

Konu dönüp dolaşıp Türkiye’deki bürokrasik engellere geliyor. Yıllar önce ilk denizaltısı ile yaptığı dalıştan sonra bu konuda yargılanmış ve haklı olduğu ispatlanarak davayı kazanmış.

Kendisine soruyoruz denizcilikte neredeyiz, ülkemiz gereken desteği veriyormu? Daha doğrusu TÜRKİYE NASIL BİR ÜLKE?

” Soru geniş kapsamlı. Bizim konumuz daha iyi anlaşılsın diye dar tutulacak ama biz daralttıkça konu genişliyor.

Yasalarımız arasında ören yerlerini ve sit bölgelerini koruyanları da var. 2863 No.lu yasanın 35. maddesine göre su altı sit bölgelerinde ve ören yerlerinde dalışlar yalnızca Kültür ve Turizm Bakanlığı önerisine dayanılarak araştırma ve kazı amaçlı olarak Bakanlar Kurulu kararı ile yapılabilir. Gezinti ve sportif amaçlı dalışlar yasaktır . Nitekim geçmiş yıllarda kendi yaptığı denizatlısını evinin önünde her türlü davetlilerin gözü önünde denemeye çalışan birisi apar topar ağır ceza hakiminin önüne dikilmiş ve yıllarca mahkeme salonlarında süründürülmüştür. Ancak son zamanlarda aynı yasalar nedense hükmünü yitirmiş görünüyor:

İki yıl kadar önce birden DENAP rojesi adıyla bir çalışma başlatıldı. Buna göre su altı kazı alanlarına meraklı müşteriler daldırılacak ve bu hizmet karşılığı paralar alınacaktı. O kadar ki ABD içinde alınacak, nereye gideceği belirsiz paralar için Amerika’da tarife bile bastırılmıştı.

Zaten su altı varlıklarımızı çeşitli şekillerde talan eden INA (Uluslar arası Sualtı Arkeoloji ) Enstitüsü ve TİNA (bizce müzeciliğe merak salan antika meraklısı birisinin desteğinde Türk İNA) bu işi organize etmeye çalışıyorlardı. Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü de bu işe alet ediliyordu. Yapılan itirazlar sonucu bu iş kapanıyormuş gibi oldu ama sadece üstünün küllendiği, şimdi başka bir kılıkta yeniden canlandığı anlaşılıyor.

Bu kez isim değişikliği yapılmış ve aynı iş karşımıza ‘Yassı Ada Batıkları Ören Yeri Projesi’ olarak çıkıyor. Hesaba göre Turgutreis Belediyesi üç milyon dolarlık bir proje geliştirmiş! Şehircilik kurallarını hiçe saymada ve keyfi yönetimde her türlü uygulaması olan başkanın yere düşen bayrağı ele aldığı anlaşılıyor. Kültür Bakanı da birkaç hafta önce, her zamanki davranışları içinde müze meraklılarının yanında, zaten müzeleri de özelleştireceklerini beyan etmişti. Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen de lisanslı dalgıç, ondan da destek umuluyor. Eh, takım tamam. Hesaba göre adalar üzerinde prefabrik olarak kongre merkezi dahil, bir dizi bina inşa edilecek. Buradan hareketle turistler başkanın sayısını bile doğru bilemediği batıklar üzerine daldırılacak ve para kazanılacak.

Ne var ki yasalar aynı yasa… Geçen zamanda ne değişti ki?

 

Gelelim bu işlerin irdelenmesine:

Turistleri batıkların üzerine daldırmak tümüyle yasalara aykırı. Yasalar değişmedikçe bu açık. Prefabrik yapılarla başlayan yapılaşmanın sonunun nerelere varacağını anlamak için Türkiye genelinden vazgeçtik Turgutreis’e bakmak yeterli. En kısa zamanda dört hatta beş katlı beton ya da çelik binalar görülürse hiç kimse şaşırmasın. Turgutreis’e hizmet yapacağını söyleyen başkan, başkalarına alet olduğunu ve on binlerce kare fotoğrafı çekilmiş bir gün batımı manzarasını tahrip etmek üzere olduğunu herhalde bilemiyor. Bu turizm değerinin geri getirilmez biçimde kaybedilmesi de Turizm Bakanlığında dalışlardan kazanılacak paraların karşısında değersiz kalıyor herhalde.

Zavallı Turgutreis’li de bir şey olacak sanıyor.

Bir küçük konu da bu işin yönetici adayı . Eh, çok deneyimli, işi bilen biri, zaten başkanın da bir türlü akrabası oluyormuş, hakkında neredeyse her yıl resmi inceleme yapılmış ama her nasılsa bütün kanıt ve tanıklara karşın kurtulmayı başarabilmiş biri. Aslında Türk Müzeciliğine ‘yaşayan müzecilik’ diye Amerikan işi bir şarlatanlığıbaşlatarak sahteciliği resmileştirmiş. Şimdi de nereden bakılsa tutarlı olmayan, esastan yasa dışı olan bu işin başına getirilecek.

Ada Boğazına dur demek için eylem yapan Sivil Toplum Kurumları, Meslek Odaları ve sorumluluk duyabilecek herkes, neredesiniz?

Bütün bunlara bir ‘dur’ diyecek kimse yok mu? Yoksa Avrupa Birliğine girmeden vakit varken ne yapsak o kazançtır mı deniyor? Burası bir muz cumhuriyeti mi? ” diyor Erkal Ayral.

Sualtı Teknolojileri Araştırma Enstitüsü adında bir derneğiniz ve ekibiniz var, bu kuruluş hakkında bilgi verebilirmisiniz? Aynı zamanda bu konuya ilgi duyan genç arkadaşlarımızın size ulaşmasını da sağlamış oluruz.

” SUTA (Sualtı Teknolojileri Araştırma Enstitüsü Derneği) denize gönül vermiş, denizi ve özellikle denizaltını bir yaşam biçimi olarak benimsemiş, bu alanlarda teknolojik ilerleme gerektiğini düşünenlerin yuvası olarak 1998 yılında kurulmuştur. Merkezi Bodrum Yalıkavak Gündoğan Frenkazmağı Mevkiindedir.

Değişik meslek gruplarından altmışlı yıllardan beri profesyonel olarak deniz altı çalışmaları yapan deneyimli üyeleri vardır. Bu çalışmalar denizaltı inşaatlarından batık çıkarma operasyonlarına, Girne Limanının derinleştirilmesi gibi denizaltı hafriyatlarından sualtında gemi onarımına, karasularımızdan siyah mercan çıkarılmasından denize düşen THY Bursa uçağının bulunmasına kadar geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır.

Enstitü kuruluşundan beri birçok konferansta ve panelde yer almış ve bildiriler sunmuştur. Medyanın ilgisi dernek çalışmalarının tanıtımında yardımcı olmaktadır. Üyelerimizin makaleleri zaman zaman medyada yer bulabilmektedir.

Çalışmalar daha çok deniz altında kullanılacak aygıt ve araçların geliştirilmesi, prototip üretimi ve bu konulardaki araştırmaları içermektedir. Bu çerçevede üç kişilik bir araştırma denizaltısı, çeşitli sualtı robotları ve video görüntüleme sistemleri, sualtı personel taşıma aracı, sualtı haberleşme sistemi üretilmiştir.

Araştırma denizaltısı Deniz Kuvvetleri tarafından 410 m derinliğe test edilmiş ve sonuçta Denizcilik Müsteşarlığınca 180 m derinliğe kadar kullanılmak üzere lisans almıştır. Sualtı haberleşme sistemi ise sığ sularda 10 km uzaklıktan başarılı olmuştur.

Sualtı robotlarımız 100 m derinliğe test edilmiş ve bu derinlikte arama, örnek alma ve görüntüleme konularında başarılı olmuşlardır.

Bu çalışmalara ek olarak değişik akademik kurumlarla ve Deniz Kuvvetleri ile yapılan protokollerle bu kurumlara gerek eğitim ve gerekse donanım olarak destek verilmiştir. Tarama çalışmalarımız sırasında yaptığımız video çekimleri Ege Üniversitesinde değişik yosunların dağılım ve sağlıklarının saptanmasında kullanılmıştır. Bu çalışmalar içinde Kültür ve Turizm Bakanlığı adına Bodrum Yalıkavak karasularında pilot envanter çalışması yapılmış ve geniş bir alan kısa sürede taranarak sonuçları video bantlar ve yorum raporları halinde teslim edilmiştir.

Dernek, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile temasları ve envanter çalışmaları sonucunda dalışa yasak bölgelerden tarihi batık olmadığı anlaşılan bölgelerin yasak kapsamından çıkarılıp turizme ve serbest dalışa açılmasında, diğer yerlerde ise yasak kapsamlarının daraltılmasında önemli katkılarda bulunmuştur.

Üyelik, denizle daha önce ilgilenmiş olmak koşulu aranmaksızın herkese açıktır.” diye yanıtlıyor Erkan Ayral.

Kendisine çok teşekkür ediyor ve bu dernek hakkında daha fazla bilgiye ulaşmak için size irtibat detaylarını da veriyoruz.

SUTA – SUALTI TEKNOLOJİLERİ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ DERNEĞİ

Frenkazmağı Mevkii No.6 Gökçebel – Yalıkavak – Bodrum
Tel: + 90 (252) 386 30 39 Fax: + 90 (252) 386 30 05
erkansuta@ttnet.net.tr

İrtibat Bürosu: Dr. Mithat Süer Sokak No 19 Daire 3 Nergis Ap. Erenköy 81080-12 İstanbul
Tel: + 90 (216) 385 24 44 Fax : + 90 (216) 467 0171
alpayral@yahoo.com

 

 

 

Etiketler

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı