HaberlerSu Altı

Ticari Dalis Merkezleri Birligi Duyurusu

Türkiye Dalış Endüstrisinin değerli yöneticileri ve çalışanları, sevgili meslektaşlarımız ;

Bu ilk mesajımız Türkiye‘de faaliyet gösteren tüm ticari dalış merkezi yöneticilerini, eğitmenlerini, tüm çalışanlarını, dalış endüstrisinin diğer aktörlerinden olan dalış malzemesi ithalatçılarını ve bayilerini, turizm acentelerini, otel işletmelerini, taşımacılık şirketlerini kısaca hayatını kazanırken Ticari Dalış Merkezlerinin aktivitelerinden etkilenen her bireyi ve temsil ettikleri kurumları ilgilendirmektedir. Bu mesaj bir davettir… Bu mesaj, Ticari Dalış Merkezlerinin kendi kendilerini yönetebileceklerine ve eğer önleri açılırsa sektörde altın bir çağ başlatabileceklerine inananlara açık bir davettir.

Biz kimiz ?

Biz çok ama çok uzun yıllardır Türkiye dalış sektöründe var olan, neredeyse tüm sualtı federasyon başkanları tarafından yönetilmiş, bazılarının kadrolarında aktif görevler üstlenmiş, sektörün en kazançlı ve en kötü zamanlarına tanıklık etmiş, binlerce dalgıç ve eğitmen yetiştirmiş, kısaca bu endüstrinin doğmasından bugüne kadarki bütün aşamalarında yer almış olan meslektaşlarınızız. Biz artık sorunlarımızı dile getirmekten ve hiçbir çözüm sağlayamamaktan çok yorulduk. Bundan sonra tüm enerjimizi, “sorunları çözmeye” odaklayacağımıza ve birbirimizi her platformda koruyacağımıza söz verdik…

Biz değişik dalış eğitim sistemlerini temsil eden üst düzey eğitmenleri ve işletmecileri bünyemizde bir araya getirdik.
Ticari Dalış Merkezleri, Ticaret Kanununa tabi olan, bir çoğu Deniz Ticaret Odasına bağlı olarak faaliyet gösteren, yerli ve yabancı turistlere eğitim ve keyif amaçlı dalış faaliyetleri yaptıran şirketlerdir. Bizler “sporcu” yetiştirmeyiz, bizler “spor” yapmayız. Bizler tüm bilgi, tecrübe ve yatırımlarımızı dalgıçları sudan memnun ve sağlıklı çıkarmak, dalgıç olmak isteyen adayları da keyifle ve eğlendirerek sualtı ile tanıştırmak için çabalarız. Bunları yaparken bu işten hayatımızı kazanırız. Çok iyi olmak zorundayız, çünkü serbest ekonomilerde sektörlerin kalitesini arttıran en önemli faktör “rekabettir”… Biz inanırız ki bizim kendi aramızdaki “dürüst rekabetimiz” kaliteyi arttırır. Ticari Dalış Merkezleri 4054 sayılı “Rekabetin Korunması Hakkında” ki kanuna da tabidirler.

Bizler inanırız ki emniyetli dalış kurallarını ve riskleri bizden daha iyi kimse bilemez, çünkü bizler dalgıçlığı masa başından değil dalış merkezlerimizde ve teknelerimizde idare eden aktif eğitmenleriz. “Kalite ve disiplini tesis ve muhafaza etmek” amacıyla kimsenin ama kimsenin bizi itip kakmasına, sürekli olarak tehdit etmesine ve çok ağır maddi cezalarla vermesine ihtiyacımız yoktur. Bizlerin kendi aramızda örgütlenmemizin önü açılırsa, kendi mesleki denetimlerimizi yapmaktan aciz insanlar değiliz…

Eğer aramızda daha az tecrübeli olan ve desteğe ihtiyaç duyan meslektaşlarımız varsa, onları da kazanmak ve sektörün emniyetli ve kaliteli birer aktörü haline getirmek için biz kendimiz gerekeni yaparız. Gerek yaşımız, gerek tecrübemiz, gerek eğitim düzeyimiz, gerekse kendi aramızdaki bağlılık ve inanç sayesinde ihtiyacımız olan güce sahibiz !

Biz Ticari Dalış Merkezleri Birliğinin ilk üyeleriyiz ! Ve sizi de aramıza katılmaya davet ediyoruz…

İlk üyelerimiz (alfabetik sırayla) :
1.) Asutay AKBAYIR – PADI Türkiye İdari Temsilcisi ve Danışmanı
Ticari Dalış Merkezi Sahibi (Ankara) / CMAS *** Eğitmen / PADI Kurs Direktörü (Dalış Eğitmeni yetiştiricisi)
2.) Aşkın CAMBAZOĞLU – Deniz Ticaret Odası Bodrum Başkan Yardımcısı
Sualtı Arkeoloğu / Ticari Dalış Merkezi Sahibi ( Bodrum ) / CMAS *** Eğitmen / PADI ve SSI Dalış Eğitmeni
3.) Armağan DÜĞENCİ – Ticari Dalış Merkezi Sahibi ( İstanbul )
Yat Kaptanı / CMAS *** Eğitmen
4.) Ateş EVİRGEN – Sualtı Görüntüleme ve Koruma Malzemeleri Şirket Sahibi
Sualtı Fotoğraf Sanatçısı ( İstanbul ) / PADI Dalış Eğitmeni
5.) Bahattin MEMİŞOĞLU – SSI Türkiye Eğitim Müdürü
Ticari Dalış Merkezi Sahibi ( İstanbul )
CMAS *** Eğitmen / SSI Eğitmen eğiticisi yetiştiricisi / IDDA Eğitmen eğiticisi
6.) Barış GÜNTEKİN – SSI Türkiye Müdürü
CMAS ** Eğitmen / SSI Kurs Direktörü (Dalış Eğitmeni yetiştiricisi)
7.) Cüneyt KOŞU – Deniz Ticaret Odası Antalya Şube Müdürü
Uzak Yol Kaptanı / Emekli Deniz Subayı / CMAS *** Dalgıç
8.) Emrah KÖKSAL – Avukat
Dalgıç
9.) Ertan ŞİDE – Ticari Dalış Merkezi Sahibi ( İstanbul )
CMAS *** Eğitmen / PADI ve SSI Dalış Eğitmeni
10.)Kenan DOĞAN – Deniz Ticaret Odası Sualtı Su üstü Komitesi Üyesi
Ticari Dalış Merkezi Sahibi (Bodrum) / Bodrum Sualtı Derneği Yönetim Kurulu Üyesi
Cmas *** Eğitmen / PADI ve SSI Dalış Eğitmeni
11.)Mehmet HUZ – Ticari Dalış Merkezi Sahibi ( İzmir )
Sinai Gazlar İmalat ve Ticaret Şirketi Sahibi / CMAS ** Eğitmen – SSI Dalış Eğitmeni
12.)Mehtap ÇELİKOK – Fethiye Sualtı Derneği Başkanı
Ticari Dalış Merkezi Müdürü / CMAS ** Eğitmen – PADI ve SSI Dalış Eğitmeni ( Fethiye )
13.)Murat DRAMAN – Kaş Sualtı Derneği 2. Başkanı
Ticari Dalış Merkezi Sahibi ( Kaş ) / PADI Dalış Eğitmeni
14.)Rıza BİRKAN – Spor Kulübü Yöneticisi ( Rize )
Sualtı Fotoğrafçısı / CMAS *** Eğitmen / NAUI Eğitmen / TDI Eğitmen
15.)Yaşar YILMAZ – Deniz Ticaret Odası Meslek Komitesi Başkanı
Deniz Turizmcisi ( Fethiye ) / CMAS ** Eğitmen
16.)Yusuf Ziya ŞÜLEKOĞLU – Kaş Sualtı Derneği Başkanı
Ticari Dalış Merkezi Sahibi ( Kaş ) / CMAS ** Eğitmen – PADI ve SSI Dalış Eğitmeni
Deniz Ticaret Odası Kaş ve Demre Temsilcisi

Neden bir araya geldik ?

Bizler, ülkemizdeki Ticari Dalış Merkezlerimizin ekonomik durumlarının sürekli kötüye gittiğini gözlemledik, eski dalış merkezlerinin kapanmaya başladıklarına, yaşamaya çalışan dalış merkezlerimizin her geçen gün ayakta kalmakta daha da çok zorlandıklarına tanık olduk. Bunun sebeplerini araştırdık ve gördük ki : Birer ticari işletme olan ve Türk Ticaret Kanunu kapsamında faaliyet gösteren bizler, bir spor federasyonu tarafından idare edilmemeliyiz. Önümüz açık olmalı…

ISO (Uluslararası Standartlar Organizasyonu), EUF (Avrupa Sualtı Federasyonu), CEN (Avrupa Standardizasyon Komitesi), WRSTC (Dünya Rekreasyonel Scuba Eğitim Konseyi) gibi kurumlar tarafından tüm Dünya‘da geçerliliği defalarca onaylanmış olan ve Dünya dalgıçlarının (ülkeden ülkeye farklılık göstermekle birlikte) ortalama % 85 inin sahip oldukları dalış sertifikalarını oluşturan PADI ve SSI gibi eğitim sistemlerinin “eğitmenlik yetkilerini” alan meslektaşlarımızın, ülkemizde özgürce ticaret yapamadıklarını gözlemliyoruz. Yıllar süren mücadele, eğitim ve emekleri yok kabul ediliyor…

CMAS eğitmenlik belgesi olmadan Türkiye ‘de dalış eğitimi vermesi yasaklanmış olan PADI ve SSI eğitmenlerinin mağruz kaldıkları bu haksızlığın, bu ülkenin sualtı turizmine ne kadar büyük zararlar verdiğini görmek bizi çok ama çok rahatsız ediyor. Tüm Dünya‘nın tanıdığı PADI ve SSI dalgıçlarının yabancı uyruklu olanlarının ülkemizde dalmasına müsaade etmek ama Türk olanlarına müsaade etmemek ve federasyondan “Dalıcı İzin Belgesi” adı altında bir belge almak zorunda bırakılmaları yanlıştır. Bize göre en büyük yanlış ise “dalması serbest olan” bu dalgıçları “yetiştiren” eğitmenlerin “eğitimcilik faaliyetlerinin” yasaklanması trajedisidir.

Bir dalış eğitmeni düşününüz ki yurt dışında, sahip olduğu lisans ile kolaylıkla işe girip çalışmaya başlıyor ama kendi ülkemizde eğitim vermesi yasak. Biz hiçbir zaman “denetimsiz kalalım ve başına buyruk davranalım” demedik. Biz hep, “mantık çerçevesinde, üzerinde iyi düşünülmüş, iyi çalışılmış” uygulamalar istediğimizi dile getirdik. Rica ettik anlatamadık, toplantılarda dile getirdik anlatamadık, sosyal medyada sıkıntılarımızı anlattık sesimizi duyan olmadı… “Ticari enstrümanlarımızı elimizden almak ve bize neyi satıp neyi satamayacağımızı söylemekle bizim ekmeğimizle oynamış oluyorsunuz, yapmayın bunu…” dedik ama bizi dinlemediler. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi yönetmelik maddelerinin ihlali gerekçesiyle ağır para cezalarına çarptırıldık. Bir çok meslektaşımız işyerlerini kapatmak zorunda kaldılar, bir çoğu da can çekişiyor… Bütün bu olup bitenleri görmemek artık mümkün değil… Her şey hepimizin gözleri önünde olup bitiyor.

Her yıl 400 e yakın ticari dalış merkezinin her biri yetki belgesi, eğitmenlik harcı, rehberlik harcı gibi milyarlarca lira harcın haricinde ayrıca verdiği her sertifika için de federasyona yüklü miktarda ödeme yapıyor, bütün bunlara ilave olarak bir başka sistemin eğitimini verirse de ayrıca dalıcı izin kimliği satın almak zorunda bırakılıyor… Bunlar da yetmiyor eğitmenlik sınav harcı, rehberlik sınav harcı gibi daha bir çok geliri de federasyona bizler sağlıyoruz… Ama maalesef bütün bu katkılarımıza rağmen sorunlarımıza çözüm geliştirilmiyor… Cezalandırılıyoruz ve belki de yine cezalandırılacağız…

O kadar çok yönetmelik ve talimat içerisinde boğulduk ki, Sahil Güvenlik üzerimize geldiğinde bizi denetleyebilmek için kitapçık bastırdı… Turizm Bakanlığı yönetmeliği bir yandan, Federasyon Yönetmeliği bir yandan… Ezildikçe ezildik…
Kadrolaşmanın haksız bir uygulama olduğunu, kurullar dışında bırakılan ve sektörde en az 15–20 yıldır tecrübe kazanmış çok değerli eğitmen yetiştiricileri olduğunu bu sebeple bu tür kurulların bizler tarafından seçilmesi gerektiğini söyledik bunu da anlatamadık.
“Bütün bu sorunları düzeltemediniz o zaman bırakınız kendi federasyon başkanımızı kendimiz seçelim” dedik… Bu da olmadı. Amatör “spor” kulüplerinin temsilcileri, “spor” genel müdürlüğü personeli, eski ve yeni “spor” federasyonu başkanları, faal olmayan “spor” hakemleri, faal olmayan “sporcular”, amatör “spor” kulüpleri konfederasyonu temsilcileri, “spor” yazarları derneği temsilcileri bir araya geldiler, 400 e yakın Ticari Dalış Merkezini yani bizleri idare edecek Federasyon Başkanını ve Yönetim Kurulunu seçtiler… (Son anda seçime günler kala 10 tane ticari olan/olmayan dalış merkezine oy hakkı verildi ama seçim sonucu üzerinde hiçbir etkisi olamayacak bu 10 dalış merkezinin nasıl belirlendiğini ise hala anlayamadık). Acaba bütün ticari dalış merkezlerinin oy hakkı olsaydı ve bu seçimde sadece ticari dalış merkezlerini temsil edecek bir başkan seçiliyor olsaydı, mevcut federasyon yönetimi kaç oy alırdı ?…
İşte biz bütün bu gördüklerimiz karşısında artık bu gidişata “dur” demek için bir araya geldik. Bunu yaparken de sonuçları ne olursa olsun, geri adım atmamak ve haklı isteklerimiz yerine gelene kadar mücadelemizi sürdürmek kararlılığındayız. Ve sizlerin de katılımlarıyla sektörümüzü layık olduğu yere getireceğiz.

Biz ne istiyoruz ?

Biz “Ticari Dalış Merkezleri” olarak amatör bir spor federasyonu olan Türkiye Sualtı Sporları Federasyonun bünyesinden ayrılmak ve “profesyonelce” idare edilmek istiyoruz. Aşağıdaki haklı isteklerimizi kabul ederek bizi idare ve koordine etmeyi kabul edecek kuruma bundan böyle “İlgili Kurum” denilecektir.

İsteklerimiz :
1.) Yeni yönetmelik Ticari Dalış Merkezleri tarafından hazırlanmalıdır ve sadece Ticari Dalış Merkezlerini kapsamalıdır. Amatör Sporcuları ve Spor Kulüpleri ile Üniversite Sualtı topluluklarını idare eden bir yönetmelik ile Ticari Dalış Merkezlerini idare eden bir yönetmelik aynı yönetmelik olamaz.
2.) CMAS, PADI, SSI ve diğer “akredite edilmiş” sistemlerin arasında asla ve asla ayrıma gidilmeyecektir. Her sistemin eğitmenine “ilgili kurumda kaydı ve yetkilendirmesi olmak” şartıyla özgürce ticaret yapma hakkı tanınmalıdır. Türkiye‘de dalış eğitimi verebilmek için “öncelikle CMAS eğitmeni olunacaktır” maddesi tamamen ortadan kaldırılmalıdır. Eğitmenler akredite edilmiş eğitim sistemlerinden dilediklerinde eğitim verebilirler. Serbest piyasa koşulları çalışmalı ve “halk” tercihini özgürce kullanmalıdır. İlgili kurum, dalış merkezlerini sadece işleyişlerinin emniyeti ve donanımsal yeterlilikleri anlamında denetleyebilir.
3.) Uluslararası akreditasyona sahip olan dalış eğitim sistemlerinin hangileri olduğuna ISO, EUF, CEN, WRSTC gibi uluslararası kurumların verileri ve kriterleri ışığı altında karar verilecektir. Dünya‘da kabul görmüş ve halihazırdaki TSSF yönetmeliğinde bile denkliği kabul edilmiş sistemleri yeniden tarif etmek için çok da fazla çaba harcamaya gerek yoktur. Bu sistemler zaten bellidir. Bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az sayıda olan bu sistemlerin sertifikalarının gerçek olup olmadığını anlamak da artık internet kanalıyla mümkün olabilmektedir. Bu belgelere sahip olan dalgıçlar ister yabancı ister Türk vatandaşı olsun, Türk karasularında dalabilmek için “dalıcı izin kimliği” almak zorunda bırakılmamalıdırlar. İlgili kurum “geçerli” sertifikaların hangileri olduğuna karar verecektir ve her dalgıç kendi sertifikasının verdiği derinlik yetkisi dahilinde dalışını gerçekleştirebilecektir.
4.) Bir Ticari Dalış Merkezinin, “Dalış Merkezi Yetki Belgesi” alabilmesi için gereken koşullar kesin hatlarıyla belirtilmelidir, bu kesin hatlara Ticari Dalış Merkezleri kendileri karar vermelidir. En öncelikli husus Ticari Dalış Merkezlerine “yetki verilmesi yetkisinin” Spor Federasyonundan geri alınmasıdır. “Ticari Dalış Merkezi” açma koşullarından biri olan ve haksız rekabetin kaynağını oluşturan en az “Cmas” İki Yıldız Eğitmen ve Rehber Dalıcı bulundurma mecburiyeti kabul edilebilir bir madde değildir. CMAS eğitimi vermeyi planlamayan ve tüm ticari hayatı boyunca başka bir sistemin eğitimini verecek bir dalış merkezinin “Cmas” eğitmeni çalıştırmasının mecburi olması anlaşılabilir bir durum değildir.
5.) Artık işlevini tamamen yitirmiş olan ve dalış merkezlerimizin sürekli olarak başını ağrıtan “Rehberlik” sertifikası kaldırılmalıdır. En üst seviyede eğitmen yetiştiricisi sertifikasına sahip olan ve 20 yıldır dalan, 6000-7000 civarında dalışı olan ve 3 dil bilen bir eğitmenin, “yabancı turist” daldırma yetkisinin olmaması acı verici bir gerçektir. Ne kadar trajikomik bir durumdur ki yabancı turisti bu kişi daldıramaz ama “Rehber Balıkadam” daldırabilir. Rehber Balıkadam kimdir ? En az “Cmas” Üç Yıldız sertifikası olan ve TSSF nin açacağı Rehberlik eğitiminde başarılı olacak kişi… Bu CMAS mecburiyetleri artık bir daha geri gelmemek üzere tarih sayfaları içerisindeki yerini almalıdır.
6.) Dalış teknikleri sürekli gelişmekte ve değişmektedir. Artık sırtına bir adet 12 lt. tüp ve tek bir regülatör alıp maksimum 30 mt. derinliğe kadar hava ile dalmak devri bitmektedir. İnsanlar, dalış endüstrisi gelişmiş olan ülkelerde kapalı devre, yarı kapalı devre ve benzeri gelişmiş dalış teknolojileri kullanarak dalmaktadırlar, inecekleri derinlik sığ ise oksijeni zenginleştirilmiş hava kullanırlar, derine inecekler ise bunu daha emniyetli bir şekilde gerçekleştirebilmek için teknik dalış donanımları ve gazları kullanırlar. Rekreasyonel amaçlı Teknik Dalış artık yaygınlaşmış ve tüm Dünya‘da uygulanmaktadır. Ülkemizde de gerek yurt dışında aldıkları eğitimlerle gerekse ülkemizde “her şeye rağmen” sürdürdükleri mücadelelerle kendilerini geliştirmiş son derece usta Teknik Dalış Eğitmen Yetiştiricileri ve Eğitmenleri mevcuttur. Bu eğitmenlerden de faydalanarak ivedilikle Teknik Dalış standartları belirlenmeli ve bu sistem yönetmeliğe dahil edilmelidir. Türkiye ‘de teknik dalış yapmanın serbest olduğu ancak eğitimini vermenin yasak olduğu söylenmekte ve bu da diğer bir anlaşılması imkansız durumun ortaya çıkmasına yol açmaktadır.
7.) Bu yeni oluşum içerisinde CMAS eğitim sistemini kullanmaya devam etmek isteyen meslektaşlarımız mağdur olmamalıdırlar. PADI eğitimi vermek isteyenler PADI nin eğitim materyallerini ve sertifikalarını Türkiye resmi distribütörlerinden satın alacaklardır, SSI eğitimi vermek isteyenler SSI ın eğitim materyallerini ve sertifikalarını SSI Türkiye’den alacaklardır. Uluslararası akreditasyona sahip olduğu tespit edilen ve üçüncü maddede adı geçen kurumlar tarafından tanınan diğer eğitim sistemleri için de aynı durum geçerli olacaktır. CMAS eğitimi vermek isteyenler de ilgili eğitim materyallerini ve sertifikalarını TSSF den satın almaya devam edebilmelidirler. Eğer arzu ediyorlarsa CMAS eğitmen yetiştiricileri CMAS eğitmenlik kurslarını vermeye devam edecekler ve bugüne kadar uygulandığı şekliyle TSSF nin açacağı sınavlarda başarılı olanlar CMAS eğitmeni olarak aramıza katılacaklardır.
8.) TSSF den CMAS ders kitapçığı ve sertifikası satın almak için TSSF nin yetkili dalış merkezi olmaya gerek yoktur. “Spor” federasyonu, Ticari Dalış Merkezlerine “çalışma ruhsatı” verebilecek statüye sahip olamaz. Ancak tabi ki temsil ettiği eğitim dizgesinin (CMAS) eğitim materyallerini satmak, standartlarını belirlemek ve söz konusu sistemin eğitmenlerini yetkilendirmek doğal hakkıdır. İsteğimiz, federasyonun diğer sistemlerin Dalış Merkezleri ve Eğitmenleri ile haksız rekabet yaratabilecek tutumlardan kaçınmasıdır.
9.) PADI ve SSI gibi eğitimleri vermek isteyen dalış merkezleri ve eğitmenleri, eğer “hiçbir zaman CMAS eğitimi vermeyecekler ise” TSSF ile aralarında bir bağ olmamalıdır. TSSF bu dalış merkezlerini denetleyemez ve cezalandıramaz. Söz konusu diğer sistem dalış merkezlerini ve eğitmenlerini yetkilendiren ve yetiştiren son derece başarılı ve tecrübeli Türk Eğitimcileri ve Eğitmen Yetiştiricileri mevcuttur. Bir spor federasyonunun denetimine ihtiyaç duyulmamaktadır. İlgili kurum ile koordinasyon içerisinde denetim mekanizması kusursuz olarak işletilecektir.
10.). CMAS bir milli sertifika sistemi değildir. Halihazırda Dünya ‘ya kabul ettirilmiş, standartları belli bir “Türk Dalış Sistemi” yoktur. Bu sebeple CMAS ın sanki ülkemizin kendi sertifika sistemiymiş gibi gösterilmeye çalışılmasını gerçekçilikten uzak buluyoruz. Eğitim materyalleri güçlü ve iddialı, standartları yüksek, 50–60 yıldır tüm Dünya‘daki dalgıçlar tarafından tercih edilen bazı sistemleri küçümseme ve kötülemenin devlet kurumsallığı ile bağdaşmadığı kanaatindeyiz. Ticari Dalış Merkezlerinin yönetimini üstlenecek “ilgili kurum” asla ve asla akredite edilmiş Dünya dalış eğitim sistemleri arasında ayrımcılığa gitmemeli ve tamamına eşit haklar sağlamalıdır. Ulusal dalış sistemimizin oluşması ve kalkınması ancak ve ancak Dünya‘dan kopuk olmamakla mümkün olabilir. Tüm Dünya’nın takdir ettiği en yaygın sistemleri “reddetmek ve dışlamak” doğru değildir.

Son sözlerimiz :

• Biz, Ticari Dalış Merkezlerinin birbirlerine düşürülmesini, “bizden olanlar ve olmayanlar” ayrımı yapılmasını, kurumların üzerimizde baskı oluşturmasını istemiyoruz. Ticari faaliyetlerimizin engellenmesini ve disiplin kurulu gibi bazı kurulların sanki disiplinsizlik yapan bir sporcuyu cezalandırır gibi bizi cezalandırmasından rahatsızız. Çok zor ayakta duruyoruz, maddi güçlükler içerisindeyiz. Biz artık kötü muamele istemiyoruz.
• Türkiye ‘deki Dalış Merkezi sahiplerinin yeterince zeki, iyi eğitimli, basiretli ve donanımlı olduklarının fark edilmesini istiyoruz.
• Bize diretilen yönetimlerce değil kendi seçeceğimiz kişilerce yönetilmek istiyoruz. “İlgili kurumun” alt kurul seçimlerinde, yatırımını yapmış, dalış merkezini kurmuş, personelini istihdam etmiş ve bu mesleğin erbabı olan tüm meslektaşlarımızın yani tüm dalış merkezlerinin eksiksiz olarak ve eşitlik ilkesiyle oy kullanmasını ve seçecekleri kişilerin sadece ve sadece “Ticari Dalış Merkezlerini” yönetmesini istiyoruz.
• Bizler bugünkünden çok daha demokratik bir yönetimi hak ediyoruz. Biz “kendi kendimizi yönetebilecek” kabiliyete sahibiz.
• Tüm faaliyetlerimizi ve çabalarımızı mevcut kanunlarımız, yönetmeliklerimiz ve talimatlarımıza bağlı kalarak sürdüreceğiz. Ancak ilgili mevzuatın değişmesi için de elimizden gelen tüm mücadeleyi vereceğiz.
• Hiçbir kişi ya da kurumla çekişme ve çatışmaya girerek vakit kaybetmeyi arzulamıyoruz. Sadece önümüzde durulmamasını rica ediyoruz. Yapacak çok işimiz ve çözmemiz gereken çok sorun var… Çok çalışmamız lazım ve çalışmaya da başladık.
Ticari Dalış merkezlerimiz ! Lütfen sektörümüze birlikte sahip çıkalım… Mağdursanız ve sorunlarınıza çözüm arıyorsanız, çözümü kendi meslektaşlarınızla birlikte arayınız.

Çok geç olmadan

Saygılarımızla

Ticari Dalış Merkezleri Birliği

www.tdmb.bizwww.tdmb.info

https://www.facebook.com/groups/ticaridalismerkezleribirligi/

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı