HaberlerManşetSu Altı

TİCARİ DALIŞ MERKEZLERİ DERNEĞİ DUYURUSU ( 13 EYLÜL 2013 )

Sayın meslektaşlarımız,

Türkiye Sualtı Sporları Federasyonunun (TSSF) üç gün evvel yayınlamış olduğu talimat, sektörümüzün içinde bulunduğu maddi problemlere ve daralmaya çare olmaktan çok uzak, tam tersine adeta sektörün çöküş ve yok oluşunu hızlandırmayı amaçlamış bir dayatma niteliğindedir. 72 saattir bir çok dalış merkezi sahibi ve eğitmeninden derneğimize intikal eden şikayet mesajları değerlendirilerek arşivlenmektedir. Üç günlük bekleyişin ardından TSSF tarafından bir açıklama, bir düzeltme metni yayınlanmadığından bu duyurunun hazırlanması zaruri hale gelmiştir.

Bilindiği üzere Ticari Dalış Merkezleri Derneği, sektörde aktif olarak faaliyet gösteren eğitmen, rehber ve dalış merkezlerinin bir araya gelmesi ile oluşmuş bir meslek birliği niteliğindedir ve Türkiye ‘de bu alanda faaliyet gösteren en büyük Sivil Toplum Kuruluşudur. TDMD kendisine destek veren çok sayıda sualtı derneğinden de aldığı güçle çok önemli bir temsil gücüne sahip olmuştur. Ayrıca Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulunun ve Meslek Komitemizin verdiği destek bizi hedeflerimize hızla yaklaştırmaktadır.

İstanbul, Antalya, Muğla, İzmir ve Ankara‘da gerçekleştirdiğimiz toplantılarda meslektaşlarımız ile gerçekleştirdiğimiz görüşmeler, hassasiyetle kayıt altına alınmış ve sektörümüzün sorunları maddeler halinde sıralanmıştır. Bu bağlamda çağın gerekliliklerine uygun bir yeni yönetmelik taslağı hazırlanarak “Ticari Dalış Merkezlerimizin” tamamen yeni bir yapılanma içerisinde ve Dünyadaki diğer örneklerde olduğu gibi Uluslararası standartlar ve prosedürler paralelinde idare edilmeleri hedeflenmiştir.

Derneğimizin yönetim kurulu ve yönetmelik çalışma grubu mümkün olan en hızlı şekilde hazırladığı taslak metni tüm sektörümüzün görüşlerine sunmuş ve resmi web sayfamızda yayınlayarak eleştiri ve katkılarınız için beklemeye geçmiştir. Gelen tüm katkılar ve tavsiyeler doğrultusunda revize edilen yönetmelik taslağımız resmi kanal ile ilgili makamlara sunulmuştur. Hali hazırda ilgili makamlar mevzuata yönelik çalışmalarını sürdürmektedirler. Ancak üzülerek görmekteyiz ki, bizler çok uzun süredir artık katlanılamaz hale gelmiş olan sorunların çözülmesi için olağan üstü bir gayret gösterirken, maalesef TSSF hali hazırda yürürlükte bulunan yönetmeliği doğrultusunda yayınladığı bir talimat ile işlerimizi ve işleyişimizi işin içinden çıkılamaz bir hale getirmiştir.

10 Eylül 2013 tarihinde Turizm Bakanlığında gerçekleştirilen “Turizm Amaçlı Sualtı Dalışlarına İlişkin Mevzuat Değerlendirmesi” konulu toplantıya katılan TSSF yetkilileri maalesef hiç bir şekilde geri adım atmayacakları ve Ticari Dalış Merkezlerini gerek işleyiş, gerek denetim gerekse cezalandırma anlamında kontrolleri altında tutmak konusundaki tavırlarını çok sert bir şekilde ifade etmişlerdir. Biz Ticari Dalış Merkezlerinin de SPOR ile iştigal ettiğimiz ve spor federasyonuna bağlı olmamız gerektiği konusundaki ısrarlarını tekrarlamışlar ve ayrılma talebimizi kesin suretle reddetmişlerdir.

Yeni Federasyon talimatının hayatımızı zorlaştıran, kazanılmış haklarımızı elimizden alan, maddi olarak bizleri ezen, bir çoğumuzun mesleklerini kaybetmelerine yol açacak ağırlaştırılmış maddeleri bir çok meslektaşımız tarafından bir tasfiye hamlesi olarak nitelendirilmiştir. Yeni talimat sebebiyle bugün itibariye TSSF Belge Ofisinde işlemlerin durduğu, meslektaşlarımızın TSSF/CMAS *** Dalıcı ve Eğitmen Kurslarının askıya alındığı duyumları derneğimize şikayet olarak ulaşmıştır.

Derneğimize ulaşan mesajlar genel olarak, eğer acil bir tedbir alınmazsa çok önemli sayıda dalış eğitmeninin mesleği bırakacakları ve dolayısıyla da mevcut dalış şirketlerini kapatacakları yönündedir. Bu çaresizliğin temelinde yatan düzenlemeler ise aşağıda sıralanmıştır :

1.) TSSF/CMAS HARİCİNDEKİ ULUSLARARASI EĞİTİM DİZGELERİNİN ENGELLENMESİ :

TSSF/CMAS hariç diğer uluslararası eğitim dizgelerinde eğitimlerini vermeyi tercih eden dalış eğitmenlerine, TSSF/CMAS eğitmenliği kursu görüp, sınava girme ve tüm bunlar için tekrardan para ve zaman harcama mecburiyeti kaldırılmamıştır. Tam tersine bu sistemlerin eğitmenlerine çok daha ağır cezalar getirilmiştir. Uluslararası dalış eğitim sistemlerinin dalıcılarına denklikler verilirken bu dalıcıları yetiştiren eğitmenlerin “yok” sayılması halen kanayan bir yara olarak devam etmektedir. İnsanlar zorla “hiçbir zaman kullanmayacakları” bir eğitim dizgesinin eğitmeni olmaya mecbur edilmekte ve bunun için çok büyük paralar ve zamanlar harcamak zorunda bırakılmaktadırlar.

2.) TSSF UZMANLIK KURSLARINI ALMA MECBURİYETİ GETİRİLMESİ :

Yeni talimatta 19 adet uzmanlık kursu adı yayınlanmış ve :
a.) TSSF/CMAS *** Dalış Eğitmenlerine : 19 adet “TSSF” uzmanlık kursu görüp sertifikalarını almak mecburiyeti getirilmiştir.
b.) TSSF/CMAS ** Dalış Eğitmenlerine : 10 adet “TSSF” uzmanlık kursu görüp sertifikalarını almak mecburiyeti getirilmiştir.
c.) TSSF/CMAS * Dalış Eğitmenlerine : 7 adet “TSSF” uzmanlık kursu görüp sertifikalarını almak mecburiyeti getirilmiştir.
d.) TSSF/CMAS *** Dalıcılara : 5 adet “TSSF” uzmanlık kursu görüp sertifikalarını almak mecburiyeti getirilmiştir.
Maalesef bu mecburiyetleri yerine getirmeyen dalıcı ve eğitmenlerin geçmişte kazanmış oldukları hakları da ellerinden alınacak ve belgeleri iptal edilecektir. Üstelik tüm Dünya ‘da geçerliliği olan Uluslararası Dalış Eğitim Sistemlerinin uzmanlık sertifikaları da “yok” kabul edilmektedir. Diğer bir deyişle 30 yıldır dalışla iştigal eden, tüm uzmanlıkların uluslararası sertifikalarına sahip olan ve direktörlük aşamasına kadar yükselmiş bir eğitmen yetiştiricisi dahi sanki bu uzmanlıklarda hiçbir deneyimi yokmuş gibi değerlendirilerek kuvvetle muhtemel “yetkinliği tartışılır” kişilerce eğitime tabi tutulacaklardır.

Ayrıca eğer TSSF/CMAS *** Dalıcı yetiştirmek isteyen bir dalış eğitmeni iseniz 5 adet “TSSF” uzmanlık kursu görmeniz de yetmeyecek ve bu uzmanlıkların “Uzmanlık Eğitmenliği” kurslarını da ayrıca almanız gerekecektir.

En üzücü konu ise TSSF Uzmanlık Kurslarının sertifikalarının Dünya ‘da hiçbir tanınırlığı olmamasıdır.

Özetle : Bir TSSF/CMAS 3 yıldız eğitmenin eğitmenliğini yenileyebilmek için alması gereken kurs sayısı 24 adettir ve harcaması gereken para ve zaman açıkça görülmektedir.

3.) SAĞLIK MUAYENESİ MECBURİYETİ GETİRİLMESİ :
Yeni talimat ile tüm dalış eğitmenlerine, rehberlerine ve tanıtım dalışı yaptıracak üç yıldız dalıcılara

• Akciğer tomografisi (yüksek çözünürlüklü)
• Solunum fonksiyon testi
• Eforlu EKG testi
• Kan basıncı testi
• Tam kan sayımı (hemogram) tetkikleri
• Biokimya tetkikleri
• Kraniyel sinir, motor ve duysal fonksiyon, refleks ve koordinasyon tetkikleri
• Karaciğer ve pankreas fonksiyon muayeneleri
• Ekstremite ve eklem bölgeleri muayeneleri
• Otoskopik muayene
• Odiometri testi
• Göz muayenesi
• Diabetik muayene
başlıklarını da içeren son derece detaylı ve uzun süren bir muayeneden geçerek sualtı hekimleri ve hiberbarik tıp uzmanlarından rapor almaları mecburiyeti getirilmiştir.

Bu raporların tüm masraflarını ödeyerek bu yıl (2013) sonuna kadar hazır etmeyenlerin eğitmenlik yetkileri ellerinden alınacaktır. Muayene olunabilecek Sualtı hekimleri ve Hiperbarik tıp uzmanlarının isimleri federasyonun web sayfasında yayınlanacaktır. Dikkat 3 ay içerisinde bu raporu tedarik edemeyenlerin eğitmenlikleri ve rehberlikler durdurulacaktır (!) Eğer eğitmenliği/rehberliği durdurulan kişi dalış merkezinin tek rehberi/eğitmeni ise dalış merkezinin faaliyetleri de durdurulmuş olacaktır (!)

4.) BOY / KİLO ORANI ( VÜCUT KİTLE İNDEKSİ) MECBURİYETİ GETİRİLMESİ :

Yeni talimat ile tüm dalış eğitmenlerine, rehberlere ve tanıtım dalışı yaptıracak üç yıldız dalıcılara şişman olma yasağı getirilmiştir :

Vücut kitle indeksi 30 ve üzeri ise şişman eğitmenlerin dalış yapmalarına müsaade edilmeyecektir. Dikkat 3 ay içerisinde bu raporu tedarik edemeyenlerin eğitmenlikleri ve rehberlikleri durdurulacaktır (!) Eğer eğitmenliği/rehberliği durdurulan kişi dalış merkezinin tek rehberi/eğitmeni ise dalış merkezinin faaliyetleri de durdurulmuş olacaktır (!)

5.) PARA CEZALARI VE KAPATMA :

Tüm bu sayılanların yanı sıra, cezai müeyyideler son derece ağırlaştırılmış, nasıl ve hangi yasal zemine dayanarak ticari firmalarımıza para ve kapatma cezası verme hakkını kendinde gördüğünü halen anlamakta zorlandığımız “spor federasyonu” Ticari Dalış Merkezlerine 60.000. TL ye varan para ve kapatma cezalarını yeni talimata da taşımıştır. TSSF bu cezaları verirken, çok mütevazi bütçelerle hayatta kalma mücadelesi veren Ticari Dalış Merkezlerini yok olma ve iflasın eşiğine sürüklediğini göz ardı etmektedir. Var olma mücadelesi veren merkezlerimiz maalesef itiraz makamı olan spor tahkim kurulunun ötesinde bir dayanaktan mahrum oldukları için çaresizliğe itilmektedirler. Diğer bir deyişle, TSSF yasama, yürütme ve yargı güçlerinin tamamını kendi elinde bulundurmaktadır. Bu yapı yanlıştır.

6.) FEDERASYONU ELEŞTİRME YASAĞI : (Sansür)

Yeni talimatın getirdiği çok enteresan bir hüküm de “FEDERASYONU RENCİDE EDİCİ” yayın yapmanın cezalandırılacak olmasıdır. Bu da artık federasyonumuzu eleştirmenin yasak olduğunun en açık göstergesidir. Artık bunun cezası yetki belgesi ücretinin 5 katı olup tekrarı halinde belge iptali söz konusudur. Bu objektif deklarasyonun TSSF’yi rencide etmemesi için azami dikkat gösterilmistir. Eğer üzüntülerimizi, sıkıntılarımızı, mesleki kaygılarımızı yansıttığımız için TSSF nin yeni talimatındaki sansür maddesi olan 25. Madde uyarınca cezalandırılacak isek bu da “çok yaman bir çelişki” olacaktır zira bu sıkıntılar düzelmedikçe bizim acımız devam edecek ve acı çekmekten dolayı da sesimiz sürekli yükselecektir. Zaten söylemlerimizin hiç biri de federasyonun tüzel kişiliğine yönelik değildir.

Sayın meslektaşlarımız,

Yukarıda da görüldüğü gibi dalış merkezlerimize ve eğitmenlerimize hiçbir iyileştirme getirmediğini tam tersine tüm demokratik haklarını elinden aldığını düşündüğümüz bu talimat bir çok meslektaşımızın şikayet mesajlarında da belirttikleri gibi aslında tam anlamıyla bir sindirme harekatıdır. Federasyonumuz maalesef artık şüphe götürmez bir şekilde kontrolsüz güç ve otorite kullanarak sektörü “iş bırakma” aşamasına getirmiştir. Bu makam çok daha hassas ve çoğulcu bir idare gerektirmektedir.

Biz Ticari Dalış Merkezleri Derneği olarak bugüne kadar çeşitli kanalları kullanarak Federasyon konusundaki endişelerimizi dile getirmeye ve sizleri uyarmaya çalıştık. Bize itimat ederek derneğimize katılan ve güç veren 300 kadar resmi üyemiz oldu. Ancak “korku” sebebiyle resmi üye olmayan, buna rağmen çok sıkça şikayetlerini dile getirerek bu tür haksız uygulamalara karşı çaresiz olduklarını haykıran meslektaşlarımızın sayısı çok fazla.

Sizler derneğimize inandınız ve bir görev verdiniz. Bizler de başımıza adeta bir kabus gibi çöken bu talimat karşısında sizlerin ortak sesi olmak için mücadele vereceğiz ve kendi yönetmeliğimiz ile doğru otoriteye bağlanana kadar geçecek süre içerisinde azimle, korkusuzca ve inançla yola devam edeceğiz. Gönül isterdi ki bu kurulu düzen bozulmasın, mevcut sorunlarımız karşılıklı anlayış ve uyum içerisinde sahadaki kendi meslektaşlarımızın sağduyusu ve basiretli yaklaşımları ile çözülsün… Ama tüm çabalarımıza rağmen Federasyon ile bu iletişimi kuramadık. Her denememiz azarlanma ve aşağılanma ile sonuçlandı. Diyalog girişimlerimizde karşımızda sürekli “her şeyi en iyi bildiğine” inanan ve bizleri de kapasitesiz ve güdülmeye mahkum birer “çapulcu” olarak gören “aristokrat” bir yapılanma ile karşılaştık.

Hiçbir bütçemiz yoktur. Tek gelirimiz sizlerin inancı ve teveccühüdür. Bu sebeple derneğimize vereceğiniz desteğe ihtiyacımız var. Bu talimatın yukarıda belirttiğimiz dayatmalarına karşı hala mutlu olan dalış merkezi var mıdır emin değiliz… Ancak derneğimizin resmi haberleşme gruplarında yazılanları okudukça sektörün çok büyük bir gerginlik içerisinde olduğunu görüyor ve biliyoruz.

Bu sebeplerle, pratikte uygulanması mümkün olmayan, eğer uygulanması konusunda ısrarcı olunursa çok büyük kayıplara ve yıkımlara yol açacak olan bu talimatın derhal gözden geçirilerek revize edilmesini önemle arz ediyoruz.

Akla, uluslararası normlara, geriye dönük edinilmiş haklar ile ilgili teamüllere ve en önemlisi insan haklarına aykırı olduğunu düşündüğümüz bu talimatın sektörün onayına sunulmadan ve üzerinde çok düşünülmeden yayınlandığı kanaatindeyiz. Bizler bu talimatı yayınlanmadan evvel hiç görmedik. TSSF bölge temsilcilerinin bile bu talimatı çoğulcu bir katılım ile yazdıklarına inanmak istemiyoruz. Zira kanaatimizce sahada çalışan bir eğitmenin böyle bir talimata onay vermesi ne vicdanen ne de mantıken mümkün görülmemektedir.

Sonuç olarak bu talimatın uygulanması konusunda ısrarlı olunmamasını, söz konusu maddelerin sakin zihinlerle yukarıdaki şikayetler doğrultusunda tekrar gözden geçirilmesini önemle rica ediyoruz. Aksi takdirde “Ticari hayatımızı sürdürebilmek ve emeğimize sahip çıkmak” amacıyla yasal yollara başvurulacağını üzülerek bildiriyoruz.
Arz ederiz.

Ticari Dalış Merkezleri Derneği
Yönetim Kurulu
13 Eylül 2013

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı