Deniz YazılarıGökhan KarakaşHaberlerKöşe YazılarıSu Altı

40 yılda 800 amfora

Pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Anadolu kıyılarında balıkçılardan ve dalgıçlardan 800 amforayı satın alan Mustafa Aydemir, böylece dünyanın en büyük koleksiyonunu oluşturdu. Hedefinde ise bir deniz müzesi kurmak var

Ege ve Akdeniz’de çeşitli bilimsel deniz araştırmalarında Türkiye’yi temsil eden, Antalya-Kemer açıklarında Türk topçusu tarafından batırılan Fransız savaş gemisi Paris II’nin dünyaya tanıtılmasını sağlayan Mustafa Aydemir’in kişisel merakı bin yıllar öncesindeki tarihimizin korunmasını sağlıyor. Deniz tarihi araştırmacısı Mustafa Aydemir’in 1975’te başladığı amfora merakı bugün dünyanın en büyük koleksiyonuna dönüştü.

Kaçırılmasını engelledi
Akdeniz’de Fenikelilerle milattan önce 15. yüzyılda başlayan deniz ticaretinden, Doğu Roma İmparatorluğu’nun milattan sonra 14. yüzyıldaki Karadeniz’e uzanan zaman diliminde pek çok amfora Aydemir’in koleksiyonunda yer alıyor. Aydemir, balıkçıların ağlarına takılan ya da sünger dalgıçlarının derinlerde bulduğu tarih küplerini satın alarak 40 yıl içinde yaklaşık 800 amforayı bir araya getirdi. Aydemir, böylece dünyanın en büyük amfora koleksiyonunu oluştururken bulan kişinin başına dert açacağını düşünerek kırmasını ya da yüksek fiyatlarla satılarak yurtdışına kaçırılmasını engelledi.

Özel yerler kiraladı
Amforalar için özel yerler kiralayan ve korunması için tüm masraflarını karşılayan Aydemir, hem Anadolu tarihinin zenginliğini hatırlatan eserlerin gelecek kuşaklara aktarılmasını sağladı, hem de kurulması planlanan Deniz Müzesi’nin temel eserlerini oluşturdu. Aydemir, işadamı Jeff Hakko’yla birlikte bir deniz müzesi kurmayı planladıklarını belirterek, “Antik çağlardan günümüze kadar onlarca medeniyet kurulan kıyılarımızdan elde edilen eserlerle bir deniz müzesi oluşturmayı planlıyoruz” diye konuştu.

‘Tek yolu satın almak’
Aydemir, tüm eserlerin İstanbul Arkeoloji Müzesi’ne kayıtlı olduğunu belirterek, “Balıkçılar ağlarına takılan amforayla karşılaştığında ‘Eyvah başıma bela alacağım’ düşüncesiyle kırarak denize atabiliyor. Ya da yüksek fiyatla satılarak tarihimiz yurtdışına çıkartılıyor. Bunun önüne geçmek için 40 yıldır çabalıyorum. Yeni bir amfora bulunduğunda benimle irtibata geçiyorlar ve hemen satın alıyorum. Tarihi geçmişimize sahip çıkmanın tek yolu satın almak” dedi.

3 bin yıllık tarih dilimi
Dünyanın en büyük amfora koleksiyonunda daha çok Akdeniz ve Ege medeniyetlerine ait amforalar bulunuyor. Fenike, Mısır, Likya, Lidya, Kilikya, Bitinya, Karya, Pamfilya’nın yanı sıra Yunan anakarasından ve Yunan adaları olan Girit, Sakız, Taşoz, Midilli, Sisam, Rodos, Knidos, Kos’tan elde edilen tarihi küpler koleksiyonun parçaları. Ayrıca deniz ticareti için kıyılarımıza gelen İspanya, Marsilya, Roma ve Bizans İmparatorluğu tüccarlarının amforaları da koleksiyonu zenginleştiriyor.

Kuzey Afrika’da Kartaca gibi büyük medeniyet kuran Hannibal döneminden bile amforaların bulunduğu koleksiyon 3 bin yıllık bir tarih dilimini kapsıyor. Aydemir, son derece iyi koruduğu koleksiyonunun tüm parçalarının bakımını özenle yaparken, ışık ve nem oranını sürekli ayarlayarak eserleri kuşaklara ulaştırmaya çalışılıyor.

GÖKHAN KARAKAŞ

milliyet.com.tr

Etiketler

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı