ÇevreDeniz YazılarıGökhan KarakaşHaberlerKöşe Yazıları

Balık Halinde Protesto

Gırgır teknelerinin protestosu Norveç somonuna yöneltti

Balık av sezonu uzun yıllardır yaşanmayan bir protesto ile başladı. Bu yıl Gıda, Tarım, Hayvancılık Bakanlığı’nın gırgır ağ derinliğini 18 metreden 24 metreye yükseltmesi üzerine balıkçılar 3 gün boyunca denize açılmama kararı aldı. Balık avlanmadığı için av sezonunun ilk gününde İstanbul Balıkhalinde fiyatlar aşırı yüksek olurken, en çok Norveç somonunun alıcı bulduğu görüldü. Küçük teknelerin tuttuğu yerli sardalyanın ise kasasının 100-150 TL(kilosu 20) olması dikkat çekti. Yasağın sembol balığı olan lüfer ise balıkhanede sadece 1 kasa olarak karşımıza çıkarken kilosu dudak uçuklatarak 100 TL’den toptancıya satıldı.

Bakanlığın aldığı kararının balıkçıların sonunu getireceğini ve istavrit, palamut, lüfer, hamsi gibi türlerin göç ettikleri için komşu ülkeler tarafından tutulacağını iddia eden gırgır tekneleri, balık av sezonunun ilk günü ava çıkmadı. İstanbul Bölgesi Su Ürünleri kooperatiflerine bağlı tekneler av derinliğinin 18’den 24 metreye çıkartılmasını protesto amacıyla 3 gün denize açılmama kararı alırken av yasağının sona erdiği ilk saatlerinde balıkhali alışılmışın dışında hareketsizdi. Kumkapı’da ki İBB Su Ürünleri Hali’nde daha çok buzhane balığı olarak adlandırılan daha önceden tutulan balıklar getirilirken fiyatlarının yüksekliği dikkat çekti. En çok tükettiğimiz istavrit ve hamsinin bile balıkhanede oldukça az bulunduğu görülürken kasa fiyatı 40 TL’den alıcı buldu. Kilosu 10 TL’ye gelen buzhane istavrit ve hamsinin tüketiciye en az 15-20 TL’den sunulacağını belirten Ömer Beter, “ Avcılık olsaydı taze istavritin kasası 10 TL olur, kabzımalda, tüketici de balığa daha kolay ulaşırdı. Derinliğin arttırılması sadece balıkçıyı değil, tüketiciyi de çok olumsuz etkileyecek” dedi. 40 yıldır balıkhanede çalıştığını söyleyen Ahmet Yarar ise, “ Çinekopun bile kasası 60 TL. Kilosu 15 TL’ye gelir. Tüketici kaça alır bilemem. Av yasağı herkesi olumsuz etkiler” dedi. Öte yandan av yasağını olumlu bulan balık satıcısı Hasan Purut ise, “Gelecek kuşaklarımızın balık yemesi için yasak uygulanmalı. Ama gırgır teknelerinin ağlarıda çok iyi denetlenmeli” dedi.

Sembol balık lüfer

Balıkhalinin tek lüfer tezgahını açan Erkan Gömeç’de sadece av derinliğinin değil küçük balık avlanmasının da zararlarına değindi. Gömeç, “Troller hep önyargıyla eleştirilir. Ama gırgırların devasa ağları suda ne varsa alıyor. Balık ağları daha fabrikadan çıkmadan önce denetlenmeli, göz açıklıklarının uygunluklarına bakılmalı. Bunlar lüfer bile değil. Sarıkanat ama kasasını 300’den veriyorum. Tam lüfer bile olmadan balıkhaneye geldi” diye konuştu. Balıkhalinde yeni avlanan taze balık olarak karşımıza çıkan sardalyanın da küçük teknelerle avlandığı görüldü. Halde palamut, istavrit ve hamsi gibi çok tükettiğimiz balıkların olmaması Norveç somon balığının daha fazla satılmasına neden oldu.

Balık halindeki fiyatlar:
Taze Sardalya: Kasa 120 kilo 20 TL
Lüfer-Sarıkanat: Kasa 300 kilo 100 TL
Tekir: kasa 175 kilo 25
Sinarit: Tane 80 TL
Mercan: Kilo 25 tane tane 12
Palamut: Çifti 30. Kilo 30 TL
Çupra: Kasa 60 Kilo 20 TL
İstavrit: Kasa 120 kilo 15-20 TL
Norveç Somon: Tane 60 kilo 15
Levrek: kasa 30 kilo 10

GÖKHAN KARAKAŞ Milliyet

 

 

Etiketler

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı