DENİZ korktukça üstüne gelir
Kaçmazsan görünmez
Kaçarsan hasret olursun
Toprak gibi sabırlı değildir deniz
Yüreğini vermezsen
İntikamı çabuktur
Çabuk kızar
Çabuk unutur
Çabuk unutturur
Yağmurları
Denizde ağlayanların
Gözlerindeki tuzu yıkamak
Geceleri
Güneşi dinlendirmek içindir
İlla dellenecek diye bi şey yok dalgalarının
Olsa olsa oyunbozan kara bulutların oyunudur
Fırtınalarıysa bilirim kapris değil
Mecburiyetten
Çünkü huyudur
+
GERÇEK MASAL
Söndür gündüzü gözlerimde
Gecem aydınlatsın yüreğini
Deniz hergün böyledir
Bu heyecandadır
En basitinden
En zoruna
Bilinen herşeyin en gizli köşelerinde
Keşfedilmeyi bekleyen sır
Delice özgür
Gerçek masaldır
…
Tarifi bütün rüyaları hatırlamak kadar zor
Anlatması çok yorar
Yaşamak lazımdır
+
AYDEDE
Güneşin el feneri delilenme
Ayıp böyle milletin gözüne girme
Boğazın sularıyla oynaşmaya devam et
Anlatmadan anlattırıyorsun marifet mi sükunet
Başka işin gücün yok işin aşka davet
Bir bilebilsem acaba susmanda mı yoksa nerende keramet
Kıpır kıpır duramıyorsun yerinde biraz sabret
Arkamı dönmeye göreyim gene olmuşsun yıldızlarla halvet
Sonbaharda Kuleli’nin arkasındadır yerin
Hiç rastlamadım ama bazen kaçarmış rengin
Kendinibilmezler sana dede bile dediler be kıskançlıktan
Ama hepsi boş laf bak gece bitmiş sen hala sahnedesin
Talip ÖZCENGİZ
Y.D.O Güverte 1982 / Amatör Yazar – Şair
Uzak Yol Kaptanı