Deniz YazılarıDenizcinin El KitabıFaydalı BilgilerKöşe YazılarıTalip Özcengiz

İyi bir “Gemi İşletmecisi” Nasıl Olmalıdır? ( Bölüm 1)

Özünde bütün işletmeler aynıdır. Hepsinin muhasebesi, bilançoları, aktif pasifleri, kar ve zarar hesapları vardır. Kar amacı gütmeyen sosyal kuruluşların,  vakıfların ve yardım kuruluşlarının bile muhasebesi vardır.

Sonuçta hepsi bağlı olduğu devletin vergi usül kanunlarına uymak zorundadır. Gemi işletmeleri de diğer şirketler gibi kar etmek amacıyla tesis edilmiş ticari firmalardır. Bu firmalar bir çok ana  ve alt başlıklar altında toplanmış olup üzerine işaret koyduğum konu  bu yazının başlığında belirttiğim gibi armatörlük müessesesi ve armatör adına gemi işletmeciliği yapan firmalardır.

Anlatmak istediğim gemi işletmeciliği nin ne olduğu değil; diğer işletmelerden neden ve niçin daha farklı olduğu konusundaki edindiğim tecrübeler ve yaşadığım sonuçlarıdır.

Görüşlerim tamamen kendi gözlemlerim olup amacım bir tartışma ortamı yaratmak değildir. Tenkit ve tavsiye mesajları veren veya  vermeye çalışan misyoner bir yazı da değildir. Anlatmak istediğim birbirine kenetlenmiş karadaki ve gemideki denizcilerin karşılıklı anlayış, birlik ve beraberlik ile bu dünyanın en zor mesleğini nasıl daha iyi yaşadıklarıdır.

Bu yazı hayata dair bir sevgi yazısıdır. İster kaptan-baş mühendis isterse miço olsun, bütün denizcilerin hikayeleri bir işletmenin personel müdürünün karşısında başlar. Aslında personel müdürünün karşısına geldiğinde hakkında gerekli ön araştırma yapılmıştır. Daha önce çalıştığı şirketlerin hangileri olduğu, hangi tip gemilerde çalıştığı ve son çalıştığı firmadan neden ayrıldığı özellikle yöneltilen ve cevabı üzerinde titizlikle durulan sorulardır. Hangi kademede olursa olsun mutlaka kendilerine resimli bir form doldurulması rica edilir. Yanında form için gereken fotoğrafı ve kalemi olmasa da üzerinde çok durulmaz;  bir sıcak bardak çay ile hem ön görüşmeler hem gündelik işler yapılır. Karşılıklı olumlu izlenimler sonucunda şartların konuşulmasına geçilir. Çaylar tazelendiğinde artık anlaşma yapılmış ve çocukların yaramazlığına geçilmiştir. Şirketin kestiği gemiye katılma ordinosu ise yeni ufuklara açılan, umut, macera ve hasret dolu, dönüş tarihi belli olmayan bir bilettir. Günümüzde macerasever gezginler bile gideceği yeri ve neler yaşayacağını üç aşağı beş yukarı bilir. Ama hat seferi yapan gemilerde çalışanlar dışındakiler bunu bilmez ve bilemez.

Yat artık denizci
Yarın çıkıyorsun
Uzun bir yola erkenden
Koy uzak bir köşeye çantanı
Sana uzak kapıya yakın
Zehir etmesin son akşamı
En uzun gecedir evde son gece
Koklar durursun her köşeyi
Yüreğin sıkışır onlar uyurken
Sakın unutma veda etmeyi
Mutlaka son defa öper gibi öp
Onlara hissettirmeden
Kapıyı çektikten sonra
Bakma artık arkana
Eğer dönmek istiyorsan eve
Ört üstünü dertlerin
Boğuşma artık zamanla
Bir yumrukta kır bütün saatleri
Geldiğinde ise gemine
Bak işte evime geldim de
Şükret dua et haline
Yorulmadan yatma yatağına
Acıktığında ye susadığında iç
Düşünme geminden ve kendinden başka
Sakın üşenme hiçbir şeye
Kuru sıkı yoktur
Hep tedbirli ol denizde
Bulmak için döndüğünde
Bıraktığın gibi her şeyi geride
Yaşa sadece ama sadece
Denizin ta kendisini

Karada edindiği güzel izlenimlerle güven içinde gemisine ayak basan denizci artık evindedir. İşletmesinin arkada olduğunu bilir ve güven içindedir. İşletme onun hangi şartlarda görev yaptığını ve vermiş olduğu sorumluluğun farkındadır.

Onlarca milyon dolarlık bir gemi ve bir o kadar değerinde yükü ile denizler ve okyanuslarda onlarca gün boyu binbir çeşit iklim, hava deniz şartlarında,  kara  yüzü görmeden doğanın sayısız sürprizlerine gebe olarak görev yapacaklardır.

Denizci;  ülkesinin bayrağını taşıyan o geminin aynı zamanda milli servet olduğunu bilir ve onu evinin mobilyalarına gösterdiği özenle sever ve korur. Denizde çalışanların  çalışma koşullarının zor olduğunu herkes söyler ama bunu en iyi şekilde idrak etmek ancak ve ancak yaşayarak olmaktadır. Bu sebepten denizcinin halinden denizci anlar sözü geçerli olup deniz işletmelerinin ofislerinde eski denizci
veya denizci  kökenli müdür veya personel çalıştırmak gerek işveren gerek çalışanın her zaman lehine olmuştur.

devamı için tıklayınız

 

Talip ÖZCENGİZ
Y.D.O Güverte 1982 / Amatör Yazar – Şair
Uzak Yol Kaptanı

talocukos@hotmail.com

 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı