Dalgıcın RehberiDalış YazılarıFaydalı BilgilerKöşe YazılarıR.Tarakçı | A.Çakaloz

Dekomprasyon Hastalığının Oluşumundaki Etkenler

Dalış yada dekompresyon sonrası aktivite:

Dalışın ilk zamanlarında Amerikan ve İngiliz donanması, dalgıçlarına dekompresyon sonrasında rutin olarak egzersiz yaptırılmaktaydı. O tarihlerde egzersizin dokulardaki inert gaz atımını hızlandıracağı düşünülüyordu Ellsberg (1929), Boycott(1908). Artan tecrübeyle birlikte bu tip egzersizlerin dekompresyon hastalığı riskini artırdığı ve ortaya çıkmış olan belirtileri de daha da ağırlaştırdığı görüldü. İlerleyen yıllarda, dalış sonrası bu tip egzersizlerin kesinlikle yapılmaması gerekliliği üzerinde durulmuştur Henry (1945) , Van Der Aue (1949).

Dekompresyon sırasında aktivite:

Eğer dokularda aşırı doyum (supersaturasyon) ve kabarcık oluşumu gerçekleşmemiş ise, egzersizin inert gaz atımını (eleminasyonunu) hızlandıracağı söylenebilir. Dekompresyon süresince egzersiz, hastalık riskini azaltır ve daha kısa dekompresyon beklemeleri gerçekleştirilmesini sağlar Van Der Aue (1945), Balke (1954).

Isının etkisi:

Dekompresyon süresince aktivite, vücudu sıcak tutarak doku kanlanmasının (pefüzyonun) sürekliliğini sağlar; böylelikle de nitrojenin dokular tarafından soğurulmasının (alımının) bir düşüş göstermeden devam ettiği varsayılır. Bu tip bir mekanizma, dekompresyon riskini ve deko-duruş (deko-stop) süresini azaltır. Sıcak dalgıç, nitrojeni soğuk dalgıca oranla daha çabuk bir şekilde dokularından atar Bazett (1948), Balladin (1973). Sualtındaki aktiviteye bağlı olduğu kadar, dalışın hangi evresinde aktivitede bulunulduğu da dekompresyon hastalığı açısından belirleyicidir.

Örneğin, dekompresyon (çıkış -basınç azalması – tekrar genleşme) süresince soğuk olan dalgıç daha az nitrojeni dokularından atar; dalış esnasında soğuk olan dalgıç ise daha az nitrojeni dokularına alır. Dekompresyonlu dalışlarda, dip zamanı boyunca soğuk olan dalgıçlar da, sıcak olanlara oranla damar içi kabarcıklaşmanın daha az olduğu saptanmıştır Dunford (1981). Dekompresyon süresince ya da sonrasında soğuk olan dalgıç, bu dönemde sıcak olan dalgıca kıyasala daha fazla dekompresyon hastalığı riski taşır. Buradaki etken, soğuk dalgıcın dekompresyon sırasında daha az nitrojeni dokularından atabilecek olmasıdır Balladin (1973), Mekjavic (1986).

Dalış ve Uçuş:

Günümüzde birçok dalış bölgesine ulaşım için havayolu taşımacılığı tercih edilir. Dalış sonrası uçuşta yükselti etkisine bağlı olarak ortam basıncı düşer ve dokulardaki gazlar belirli oranlarda genleşir. Eğer dalış sonrası dokulara yeterince nitrojen yüklenmiş ve daha sonrasında uçuşta yeterince yükselti etkisi yaratılmışsa (ortam basıncı düşmüşse), kanda eriyik halde bulunan nitrojen kabarcık forma geçip dekompresyon hastalığını oluşturabilir. Bu tip bir durumla dalış sonrası pek sık karşılaşılmamıştır. Dalgıçlarda, dalış sonrası çok kısa bir süre içinde uçuş gerçekleştirmek oldukça ender bir durumdur, ayrıca ticari uçuşlarda kullanılan uçakların kabin basınçları yükseltgenmiş olduğundan (3), uçakta da herhangi bir yükselti etkisi oluşmaz. Ancak oldukça nadir de olsa kabin basıncının düşebilme olasılığı vardır. Dalış sonrası uçuşun riskini belirlemek oldukça zordur. Risk, dalış derinliği, gün içindeki dalış sayısı, dalışlar arası yüzey zamanları, dalış süresi, son dalıştan sonra uçuşa geçmeden önceki yüzey zamanı, uçuşta çıkılan yükseklik ve dalgıcın fizyolojik durumu gibi birçok değişkene bağlıdır.

Adaptasyon :

Sürekliliğin sağlandığı basınca maruz kalınma durumlarında dekompresyon hastalığı riskinin azaldığı gözlenmiştir. Haldane bu etkiyi gözlemlemiş ve basınçlı hava ortamında çalışmaya başlayan işçilere, ilk dönemde yarım gün çalışma programı yapılmasını tavsiye etmiştir Rubenstein (1968). Walder (1968), ilk 10 yüksek basınç etkisinin sonunda, basınçlı hava işçilerinde riskin %12’den %3’e düştüğünü görmüştür. Ancak bu adaptasyonun, basınç etkisine 10 gün ara verildikten sonra ortadan kalkacağı da bilinmelidir Walder (1975).

(3) Modern havayolu taşımacılığında, 40,000feet / 12,000m yükseklikteyken kabin basıncı genellikle 0,74ata’ya (8000feet / 2400m yükselti etkisine denktir) sabitlenir.

devam edecek

R.Yaşar Tarakçı
3* Eğtimen Dalgıç / Öğretim Görevlisi

Ata Burak Çakaloz
2* Eğitmen Dalgıç

info@belugadivecenter.com

 

Yazı Dizisinin Diğer Bölümleri<< Dekomprasyon Hastalığının Oluşumundaki EtkenlerDekomprasyon Hastalığının Belirtileri ve İşaretleri >>
Etiketler

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı